Vücudun hareket kabiliyeti üzerinde çok değerli rolü olan dopamin isimli hususun beyinde eksilmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olan Parkinson; hasta ve yakınlarının hayatını hayli zorlaştırıyor.
Parkinsonun ekseriyetle ileri yaşlarda daha fazla görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Nöroloji Kısmı Yöneticisi Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Bu nedenle insanların hayat mühletleri uzadıkça daha yüksek oranlarda görülüyor. Hastalığın en kıymetli dört belirtisi; hareketlerin yavaşlaması, bilhassa istirahat halinde ortaya çıkan titremeler, kaslarda sertlik ve postür reflekslerinde azalmadır” açıklamasında bulundu.
Hastalığın ilerleyişini büsbütün durduracak bir tedavi sistemi bulunmadığını lisana getiren Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Nöroloji Kısmı Yöneticisi Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Ancak Parkinsonun kişinin ömür mühletini kısaltmadığının da bilinmesi gerekiyor. Mevcut bulguların tedavisi ile hastaların hayat kalitesini yıllarca muhakkak düzeyde tutmak mümkün. Teşhis konduktan sonra hakikat tedavi sistemleriyle yüzde 90 oranında olumlu cevap alınabiliyor. Tedavi metotlarını; ilaç, cerrahi ve öteki metotlar olarak sınıflandırabiliriz. Çok çeşitli ve tesirli ilaçlar var olduğu için seçilecek tedavi planının tecrübeli bir nörolog tarafından yapılması çok önemli” sözlerini kullandı.
Her Parkinson hastasında titreme gözlemlenmiyor
Parkinson hastalarında birinci belirtilerin ekseriyetle bedenin tek bir tarafında başlayıp yıllar içinde bedenin başka tarafına geçtiğini söyleyen Nörolojik Kısmı Yöneticisi Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Bu belirtilerden en kıymetlisi kişinin hareketlerinin yavaşlamasıdır. Hareketler yavaşladığı için hastanın yürümesi değişir; adımları küçülür ve kolları daha az sallanır. Belirtiler yüz bölgesinde de ortaya çıkabilir, bu durumda mimikler azalarak donuk bir söz oluşur. Titremeler bilhassa istirahat halindeyken ortaya çıkar. En sık eller titrerken; ayaklar, dudaklar ve çene daha az sıklıklarla titrer. En kıymetli belirtilerden birinin titreme olmasına karşın birtakım hastalarda bu şikâyet oluşmayabiliyor” bilgilerini paylaştı.
Hastalık ileri evrelerde uyku tertibini etkiliyor
Parkinson teşhisinin, hastalığa özel rastgele bir laboratuvar tetkiki bulunmadığı için fakat nörolojik muayene ile konabildiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Hastalığın ilerleyen yıllarında ilaçların yan tesirleri sebebiyle öbür problemlerle da karşılaşabiliyoruz. Hastalık ilerledikçe; ‘fleksiyon postürü’ dediğimiz bedenin öne ve yanlara gerçek eğilmesi, ‘donma’ diye isimlendirdiğimiz harekete başlamada zorluk, unutkanlık, psikiyatrik bulgular, kabızlık gibisi sindirim sistemi bulguları, ürolojik belirtiler ve uyku bozuklukları üzere öbür sistem etkilenmeleri de ortaya çıkabiliyor” dedi.
Ortaya çıkmadan evvel sinyal verebiliyor
Gelecekte Parkinson’un oluşabileceğini düşündüren bulguların gözlemlendiği, premotor isimli bir evre bulunduğunu tabir eden Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Bu cihanın belirtileri REM uykusu davranış bozukluğu, koku alma bozukluğu ve kabızlık olarak sıralanabilir. REM uykusu davranış bozukluklarını; uykuda bağırma, korkma, kol ve bacaklarda hareket üzere örneklendirebiliriz. Bütün bunlar yıllar öncesinden Parkinson hastalığının ön belirtileri olabilir ve bu belirtilere sahip şahıslarda hastalık gelişme riski daha yüksektir” ihtarında bulundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
